Draftler Nba Takasları Ve Washington Wizards

Bu seferki yazımızda özellikle Amerikanın çok konuştuğu takaslar ve oyuncu seçme haklarından bahsedeceğim...

Öncelikle O neal ın kariyerindeki son senesinde Clevland a giderek son bir şampiyonluğu Lebron ile denemek istemesi ve Oneal için takımı mahveden Phoenix Suns a bir değinmiş olayım.

Shawn Marion takasıyla Oneal bildiğimiz gibi Phonenix e geldi ve beklenen e yakın veya beklenende uzak bir kaç sene geçirdi o arada Marion gitti Nash yaşlandı derken Oneal da Clevland yolunu tuttu ve takım tamamen dibe çökmek üzere...

Bunun dışında Washington Wizardsdan bir haber verecek olursam draft haklarını Minnesotaya vererek(draft hakkı 5. sıradan olacaktı yani kaliteli bir oyuncu ihtimali çok yüksekti)Minnesota takımından artık yaşlanmış bir Mike Miller ve geçen sene şöyle böyle bir performans gösteren Rand Foye u takıma dahil ettiler...Ne yazık ki takımdan da 3 adet uzun oyuncu yolladılar uzun rotasyonu belki rahatladı fakat bu sefer iki kısa alarak Mike James Javaris Critenton Caron Butler Gilbert Arenas gelişimini süper geçiren bir Nick Young ve belki de Antawn Jamison ı nerede kullanacaklarını unutmuş olsalar takım kısa kaynadı gitti..Zaten savunma özürlü bir takım olan Wiz artık lise takımları seviyesinde savunmaya bile yaklaşamaycak bu savunmayı bilmeyen oyuncuların takıma dahil olmasıyla birlikte!!!

Draftler bu gece 1den itibaren başlayacak bakalım Wiz ne kaçırdı kimler hangi oyuncuyu tercih etti veya Blake Griffin in garanti 1.sıradan seçimi gerçekleşti mi???Umarım komik bir ilk sıra seçimi yaşamayız....

Aynı gün içerisinde iki ayrı tren vakası

Ben trenleri bir ayrı severim.Hayatımın önemli bir zamanında epey işimi gören,duygusal olarak da sevdiğim bir ulaşım aracıdır.Bir de demiryolunu ve toplu taşımacılığı her zaman savunduğum için ayrı tutarım trenleri..Ayrıca melankolik bir hava verir insana.Tren yolculuğu yaparken camdan ağaçlara bakar,yoldan geçen insanlara,yeşilliklere,kuytu köşelerde içki içen ayyaşlara denk gelir ve normalde farkedemeyeciğiniz bir çok şeyi görürsünüz..

Neyse,uzatmadan iki kısa haberden bahsedeceğim..Bugün gazeteleri takip edenler farkına varmıştır zaten..İlk haber üzücü ne yazık ki..İddiaya göre çağımızın hastalıklarından biri olan cep telefonundan mesajlaşan bir kadın makinistin yüzünden gerçekleştiği düşünülen bir kaza..Diğeri de saatte 200 km. hızla giden bir trene otostop çeken bir manyak..Aynı gün içerisine cuk oturmuş sahiden..

Kötü ile başlayıp,komik olanla bitirelim bugün..Washington'un işlek metrolarından birinde kadın makinistlerden biri aynı yönde giden trene arkadan çarpmış.Tam 9 kişi ölmüş..Kaza sebebi de kadının görev başında dikkatini,yolladığı sms e vermiş olmasına bağlı olabilirmiş.Tabii henüz kesin bilgi yok ama üzücü bir olay..

Haberin daha fazla detayı için:
http://www.aksam.com.tr/2009/06/24/haber/yasam/1297/makinist_mesajla_9_kisiyi_oldurdu.html

Buradan cep telefonu ve sms manyaklarına sesleniyorum.Lütfen bu hastalığınızı yenmeye çalışın.Trafikte vs. masum insanların canına mal olabilir bu aptal zevkiniz..Cevap yazmayın.Siz de bir şey yollamayın..Lütfen işinize ya da kullandığınız araca konsantre olun..

Bir başka manyakta İngiltere'den çıkmış..Saatte 200/km. hızla giden bir trene otostop çekmiş bunu da şans eseri gören bir vatandaş görüntüye almış..Kadında her hangi bir ruhsal rahatsızlığa rastlanmamış..İşin garip tarafı da makinist rahat bir şekilde otostupçuyu içeri almış.Daha sonra soruşturma başlatılmış tabii de..Amma salak olaylar oluyor bir gün içerisinde.Normalde bu tür şeylerden bahsetmek istemezdim ama,aynı gün içerisinde iki ayrı tren vakası görünce değişik olacağını düşündüm..Zamanınızı harcadığım özür dilerim..


http://www.aksam.com.tr/2009/06/24/haber/yasam/1298/200_kilometre_hizla_giden_trene_otostop_cekti_.html

Urufixx in de dediği gibi bira durumları pek de parlak gözükmüyor özellikle şu son bir kaç yıldır ki bu sebepten dolayı artık ne evimizde ne dışarılarda ne de sokaklarda keyif yaparak içkilerimizi yudumlayabileceğiz...Özellikle biralardan bahsetmek gerekiyor kanımca.Çünkü ortada bariz bir değişim var ve bu değişimi de olumlu diye düşünmeyelim tamamen olumsuz bir durum bu!!!

Belli markalar tamamen tad değişiminde eski tadları aratmakta bar biraları cafe biraları insanların tabiriyle sulu biranın da dışına çıkmış artık içilmiyor bir türlü!!!Belli markalar olayı bozdular bakalım güvendiğimiz Becksler carslbergler vesiareler ne alemde???Ben de bunu test etmek için bir adet carslberg aldım ayrıca sonucu deneyerek göreceğim....

Tabi bu işin bir de tütün durumu var ki o da içler acısı:)Bir çok sigarada izmarit kısmına yaklaşanların ya ağzı yanıyor ya da boşluğa nefes çekiyor sanki...Bira ile organzie giden bir durum yani bu tekel işi:)Bakalım umaırm işi bozma değil de düzelme yolunda ilerlerler....

Bira piyasası

   Uzun zamandır bar ortamlarına girmiyorum.Ama tahminimce bira durumları orada da pek iyi değildir kanımca.Marketten bira almak istiyorum.ucuz pahalı farketmiyor..Ne alırsan al,istediğin kadar soğut bir boka benzemiyor.Sizce nedir bunun sebebi??Yoğurtlar gibi artık bira da mı bozdu kendisini??Adam akıllı bira içen birileri varsa tavsiyede bulunsun..Heineken mı içelim yani???O da çok pahalı..Becks küçük şişeler iyiydi bir ara ama şu sıralar ne durumda bilemeyeceğim.Daha doğrusu geçen bir tanecik içtim öyle aklımda kalacak bir tat bırakmadı diyebilirim..Bakalım sizler ne düşünüyorsunuz???Bence son olarak,şarap en iyisi baba!!Yaz kış hem de..Biraz terletir ama idare edin o kadar artık...

Son sigara

Rahmetli eski tiyatro oyuncusu ve dublaj sanatçısı Savaş TAner ile 1999 ile 2006 arasında ölene dek dostluğumuz sürdü..Zaman zaman sık sık bir araya gelir rakı,paramız olmazsa şarap içerdik.Biradan pek hoşlanmazdı..Alkolü yüksek içkileri ama en çok ve tek geçeceği rakıyı sever onu içer,içmek isterdi..

Sıkı bir alkolikti..Hasta durumunda bir alkolikti ama ben onu çok sevmiştim.Zamansız ayrılışı beni çok üzdü.Komünizme gönül vermiş.Yaşamının son zamanlarında bile dini inancın var mı dediğim zamanlar,hemen ateistim oğlum diye karşılık verirdi.Çok acılar çekmiş ve çok sürünmüş birisiydi.Beyoğlu piyasasında adı pek de hoş anılmaz zaten.Ama onlar onun gerçek kimliğini tanımadıkları için ben onlara pek bir cevap veremeyeceğim.O herkese gerçek kişiliğini göstermezdi...

Neyse,bir gün meyhanaede oturuyoruz ölümünden bir kaç ay evvelinde..Ben sigara paketimi çıkartıp kaç adet kalmış diye baktım.O gün de param epey kısıtlıydı.Savaş ağbi bunu gördü tamam bakma ona dedi..Sigara paketinde kaç tane sigaran kalmış diye sayıyorsan o paket bitmiş demektir..Bu lafı hiç unutmadım ve geçmişte de aynı şeyleri yaşamış olduğum aklıma geldi.Ve o yine haklı çıktı.Savaş ağbi seni,acılarını,hayat tecrübelerini,rakı içmeyi,serserilik yapmayı,o muazzam ses tonunu,insanlar konusundaki müthiş yeteniğini,her zaman yeraltında kalıp o ortamı sevip benimseni,herkese kucak açmanı...Seni çok arıyorum bazen.. benim sesimi şu an duyamazsın ama seni babam kadar çok sevdim..Babalar günün kutlu olsun SAVAŞ AĞABEY!!

Mart ayında Darwin'in 200. yılı olarak kapak yapılması gerekirken dergi sansür yolunda ilerleyerek kapağı,yazı konusunu ve yayın yönetmenini işten çıkararak sansürde ülkemizin son boyuta nasıl ulaştığını bizlere göstermişti..

Daha sonra yapılan açıklamalarda Darwin ve Evrim teorisi konularının ve kapağının haziran ayında yayımlanacağını söylemişlerdi..Sözlerinde durmuşlar.Geç de olsa kapaklarına taşımışlar..

Pekala 3 ay gecikmeyle de olsa konuyu işlediniz..Yalnız kapakta Darwin ile ilgili herhangi resime rastlamak mümkün değil..Bir kelebek resmi bulunuyor.Ayrıca öğrendiğim kadarıyla yazı tamamen çeviriden oluşuyormuş..Türkiye'den özgün içeriğe sahip değilmiş..Yani kimse bu dosya ile ilgili özel bir araştırma içerisine girmemiş..Her konuda alışık olduğumuz kopyala-yapıştırlardan birisi olmuş..

Bir de afedersiniz de şu ezik kapağa bakar mısınız???Darwin ile ilgisi bir tek Evrim Teorisi başlığıyla kalan bu kapaktan ne olur???Belli ne olduğu, içinin boş olduğu her halinden hissediliyor.. ??Bütün dünya Mart ayınca yaptı yapacağı kadar Evrim Teorisi ile ilgili haberlerini,araştırmalarını..Siz bir nevi özür dileyeceğiniz bir konuda çıkardığınız kapağa bir bakın??Daha fazla bir şey söylemeye gerek yok sanırım..Bu kapakla,bu sansürcü zihniyetle daha fazla ne olabilirki bu bile fazla bize öyle değil mi???Bunun çıkmış olması bile bizim için iyi sayılır artık öyle değil mi??

      Siyasi simge olarak görülen türban konusunda çok fazla konuşmaya gerek olmadığını düşünüyorum..Görmek istediğim görüntü sadece dekolte,mini giyinen kızlarla türbanlı kızları bir arada mutlu ve iyi anlaşılır bir şekilde görmek en büyük dileklerimden biridir..

  Kimse kimseye müdahale etmeden yaşamasını bilmemiz gerek.Bu yasak saçmadır ve gereksizdir de ayrıca..Siyasi simge olarak görülüyorsa orak çekiç dövmesi olan,anarşi işareti t-shirt kolye takan birileri olabiliyorsa..Saç sakal ve giyiniş zorunluluğu yoksa.Hristiyan bir öğrenci boynuna kocaman bir haç geçirip üniverstinin kapısından hiç bir sorun çıkmadan girip çıkabiliyorsa..Örnekler çoğaltılabilir..Demek ki yasak sadece türbanı kapsıyor.Sanırım bir gıcıklık var türbana karşı..

   Bu gerçekten komik.Faşist,insan haklarına kısıtlama getiren bir olaydır.Bu sorunun da en kısa zamanda çözülmesi gerekmektedir..Herkes istediği gibi giyinsin,istediği inanca inansın..İnanmayan inanmamaya devam etsin.Herkes bunu rahat bir şekilde hoş,düzeyli  tartışma ortamlarında dile getirebilsin.Zorlayıcı olmadıktan sonra herkes istediği düşünceyi görüşü benimseyebilir.Bu da laik toplumların baş kuralıdır..Atesit olan bir kişi hiç çekinmeden bunu rahatça söyleyebilsin..Türban takan birisi de sorun yaşamadan kazandığı okulda eğitim alabilsin..

   Tek düze toplum yaratma girişimleri insanları kutuplaşmaya yönlendirir.Bu kutuplaşma halk için hiç de iyi bir olmaz..Faşizm hortlar..Özgür,refah bir Türkiye umuduyla...Kimsenin kimseye karışmadığı ve karışmayacağı bir toplum olma ümidiyle...

    

MAYINLI ARAZİ ÇİLESİ

Arazilerin temizlenmesi konusunda gündemde olan 2 başlık var şu sıralarda...Tabi net çareler olup olmayacakları da epey tartışılır ya neyse...Bir yanı olumlu bir yanı tamamen olumsuz olacak gibi gözüken ilk yol mayınları temizleyecek firmaya mayından arındırılmış bölgenin 44 yıllık bir kira edilme durumu söz konusu...Diğeri de pek uygulanmayacak gibi gözüken fare yöntemi.Küçük farelerle birlikte mayınlı alanların keşfi yapılacak ve bu alanların kokusu fareler tarafından algılanmış olacak...Tabi en mantıklı çare bana kalırsa bunların arasında olmayan mayın dedektörlü araçların kullanımı olacaktır...Sonuç olarak kararı verecek olan devletin başında olan insanlardır ve kararın doğru olup olmadığını sadece aramızda tartışabilme hakkımız bulunmaktadır...Yeter ki onlar karar versin artık!!!İnsanlar sonuç bekliyorlar ve çeşitli varsayımlar doğuyor artık ortaya...Çözüm vakti geldi çattı bile....

TÜRBAN KONUSU

Ülkemizde son bir kaç ayın en konuşulan en üzerinde durulan konusu mayın oldu gitti...Herkes bir tahmin yürütüyor herkes bir bekleyiş içerisinde...Bunun belki de olumlu taraflarına da bakabiliriz mesela uzun uzun ciddi tartışmaların yaşandığı türban konusunun dinmesine katkıda bulundu en azından...Türban konusu demişken ben de yazımı bizzat canlı yaşadığım bir olaydan bahsederek kapatmak istiyorum.Konu ülkemizde ismini duyurmuş hatırı sayılır üniversitelerimizden birisinde gerçekleşiyor!

Olay güvenlik ve çarşaflı bir vatandaş arasında geçiyordu vatandaşın öğrenci olup olmadığını kesin olarak bilemiyorum fakat sonuçta vatandaş olması yeterli değil mi?Herneyse...Okulun yemekhanesinde bekleyen başı çarşaflı vatandaşa doğru ilerleyen güvenlik aniden yaklaşarak kadından okulu terketmesini ister kadın bir arkadaşını beklemekte olduğunu zaten okuldan kısa sürede ayrılacağını ifade eder yalnız güvenlik ısrarcıdır ve tekrar çıkmasını bu sefer kaba bir şekilde söyler...Bunun üzerine bizim hakkımız kısıtlanıyor özgür insanlarız gibisinden kelimeler sarfeden kadın güvenliğin zor kullanacağım tehdidinden sonra okulu zorla terk eder...Sonuçta kadın ın dediği gibi bir özgür olmalıyız herkes eşit olmalıdır eğer üniversite düzeyindeki öğrenciler saçlarını uzatmak için bir engel görmüyorlarsa eğer giyim tarzlarında serbestlik varsa eğer kulaklarını delik deşik edip küpeler takıp okula girebiliyorsa (ki bunlarda hiç bir sakınca yoktur)o kadın da o şekilde okulda rahatlıkla bulunabilmelidir.Çevresine zarar vermedikçe hiç bir insan kısıtlanamaz!!!

   25-26 yıldır süregelen bir çatışma,savaş var.Herkes kendince haklı görünüyor..Türkler vatanını teröristlere karşı koruyor.PKK ise sözüm ona hakkını arıyor ve direniş gösteriyor..25 senede ölenlerin sayısını bir düşünün..Nedir bunca insanın ölmesine neden olan şey??İki tarafında vazgeçemediği şey ne olabilir??Ölenlerin Kürt ya daTürk olması önemli mi sizce?????

    Savaşmak yerine,ne zaman bir çözüm üretilecek??Bu işin savaşla çözülemeyeciği kesin..O zaman barışı getirecek şartları konuşalım ve bitirelim bu savaşı.Bir savaş ufacık bir bölgede bu kadar uzun sürmez.Sürmemeli.Biz hiç bir zaman savaş istemiyoruz.Bunu nasıl sağlayabiliriz?Bunun çözümü nasıl gerçekleşebilir??

Ahmet Altan'ın Taraf gazetesinde yazdığı gibi (Başbakan ve Narsizm yazısında bahsettiği konu)herkes her konuda olduğu gibi kendini haklı görüyor.Karış taraf umrunda bile değil.Bunu biz hayatımızın her konusunda yaşıyoruz..Ailevi meselelerde hep biz haklıyız annemiz,babamız suçlu.Biz hep haklıyız sevgilimiz suçlu.Karşı düşünceden olan kimseye tahammül sınırımız kalmamış.Ülkemizi bu duruma getiren nedir??Hip-hopçılar metalcilere düşman..Metalciler popçulara ve hip-hopçılara..Kürtler türklere,türkler kürtlere,laikler dindarlara,eğitimli zengin insanlar fakir ve cahil kesime,asgari ücretli kendinden yüksek maaş alan ve kazanan herkese düşman.Bunun altında yatan,bu kutuplaşmayı yaratan nedir??Bu büyük toplumsal sorunun sebebi nedir???Kimler bizi bunlara itti??

   Kimse bir diğerinden hoşlanmaz hale geldi.Bu gittikçe toplumda faşizan bir tutum sergilenmesine neden olur.Bunu da az çok yaşıyoruz..Gruplaşmalar artıyor ve artmaya devam edecek..Herkes kendi tarafında olanlarla gruplar kuracak..Kimisi diğerini istemediğinden;ama bunu yasal yollardan yapamayacağı için darbe planları yapacak..Vs.. vs..

  Bir Cafe  düşünün,gayet hoş insanlar geliyor.,Modern bir cafe..İşlerinden önce veya sonra stres atıyorlar.Oldukça düzgün bir ortam yaratılmış..Ama bir anda cafeden türbanlı kadınlar giriyor.Ellerinde kitaplar,gazeteler..Bir kahve içip okulun,işin günün yorgunluğunu atmak istiyorlar..Sizin de cafenizin ismini duymuşlar ve gelmişler.Cafe sahibi onlara ters davranıyor.Gitmeleri için elinden geleni yapıyor.Hatta servis bile yapmıyor.Ne içeceklerini sormuyor??Bu doğru mudur??

Bu neye sebep olur sizce??Devamı çok ama çok uzun sürebilir..Gerisini siz biliyorsunuz ve de yaşıyorsunuz zaten..

  

  

KÜRT SORUNU VE DEVLETİMİZİN YETERSİZ TAVIRLARI

Takip etmeye başladığım günden beridir sürekli ortaya bir çözüm bulundu bulunacak bulunabilir ha oldu olacak gibi şeyler duyuyorum ama halen ortada açıklanmış bir çözüm noktası yok ve bu gidişli de olmayacak gibi gözüküyor...Yönetimin bu konuda nereye kadar ilgisiz kalacağı bilinmez ama PKK dan gelen bir istek tamamen içler acısı durumda...PKK terör örgütünün isteğine göre Haziran a kadar ateşkes başlasın diye bir söz çıkmış ki bunu söyleyen bir terör örgütü oluyor asıl ilginçlik de burada başlıyor tabi...Devlet yönetimimizden bu konu için verilen cevap devletimize verdikleri değeri de açıkça belli ediyor ki yorum şu:“PKK’nın ateşkes çağrısı barış için atılan önemli adımdır”....

60 MİLYON DOLARLIK LÜKS UÇAK!!!

Mayınlı alanların temizlenmesi sorunun ortadan kalkmasına büyük etkide olanak sağlayacaktır ki devlet bu konuda gene olumsuz ve ilgisiz tavırlarını oldukça rahat bir şekilde göstermekten çekinmiyor...Bu konuda TSK dan 6 ayda temizlenebilir sonuçta biz döşedik temizlenmesi de zor olmayacaktır onayı çıkmış fakat ortada gene sonuç yok...Zamanında Amerikanın kullanmış olduğu araca monte mayın dedektörlerine sahip olmak sanırım zor geliyor devlet bütçesi için..Milli Savunma Bakanlığının Devlet e çıkarmış bulunduğu masraf 44.7milyon dolar ve bu masraf büyük bir ihtimalle devlet kasasını epey bir etkileyecek olmuş ki sorun halen çözülemedi...Fakat lüks sevdası yüksek olan bir devlet başkanının bu miktarı epey rahat karşılaması da gerekir sanki???60 milyon dolarlık lüks uçağın alımından sonra vatan için gerekli vatanın bölünmemesi toplum içi huzursuzluğun giderilmesi insanların rahat soluk alabilmesi için bu 44.7 milyon dolar gerçekten de karşılanmalıydı...

Bravo!!

   Münevver Karabulut'un katili, halen aranan Cem Garipoğlu'na destek vermek için bir takım cahil ve ruh hastası kişiler facebook'da destek grubu kurmuşlar.

   Gerçekten açıklaması çok zor bir olay.Nasıl böyle bir şey yaparlar anlamıyorum?Zaten medya olayı farklı bir şekilde lanse edip,abartıp dutuyor.Yarın öbür gün bu çocuğu kahraman olarak görüp kız arkadaşlarının kafasını koparan ruh hastası tipler çıkarsa hiç mi hiç şaşırmayın bence..

     

Viyana'da Türklere ırkçı tepki..

  Avusturya'da gerçekleştirilen geleneksel Türk Günü yürüyüşünde,katılan yürüyüşçülere insan dışkısı,patatesvs. şeyler fırlatılmış..Bir genç yürüyen kalabalığa bakarak camdan içi su dolu poeşt fırlatmış..Sonra zafer işareti yapmış..Katılımcılar genci oldukça kınamışlar tabii.Polise şikayet edilip zabıt tutulmuş..

   Eyy!! Avrupalı nedir bu senden olmayan diğer insanlara olan derdin??Adamlar yasal bir şekilde barış içerisinde br yürüyüş düzenlemişler.Bu öfkenin nedeni nedir??Tabii yürüyüş de yapacaklar..Haklarını talep de edecekler..Sözlerini de sakınmayacaklar..Düşünce ve fikir özgürlüğü yok mu sizin orada yoksa??Tek miletten,tek ırktan mı varolmak istiyorsunuz??Sen onlara,onlar da sana ayak uyduracak.Din,dil,ırk gözetmeksizin barış içinde yaşamayı ne zaman öğreneceğiz..

   Bizden olmayanı,ne zaman bizden biri olarak göreceğiz.Ayrım yapmayacağız??2009 yılında dünyadaki bu kutuplaşma çok mu güzel??Herkes bir ötekinden nefret ediyor..Bravo gerçekten..

 Haberin aslını görüntülemek için:

http://www.aksam.com.tr/2009/06/02/haber/dunya/1624/viyana_da_turklere_cirkin_saldiri.html

     Sebepiz yere satanist diye nezarete atılan gençlerin çektiği derdi bildiğim için..Umarım aynı şey tekrarlanmaz..Alakası olmayan insanları sadece bir intihar ya da cinayet yüzünden suçsuz insanları da görünüşlerinden dolayı suçlu gösterdikleri  için oldukça kınamış ve eleştirmiştik.Bazıları bilmiyor olabilir..Sadece saçları uzun diye satanist muamelesi görüp onları içeri tıkan bu faşist zihniyet şu an ne durumda bilemeyeceğim??

  Münevver Karabulut cinayetinde bir iki ruh hastası salağın yüzünden eskisi gibi bir durumla karşılamayız umarım..Polis de bazı şeyleri öğrenmeli ve farkına varmalı.O günlerde yaşanan acı tecrübeleri bizlere tekrar yaşatamaması umuduyla..

  Şunu da unutmamalız ki,satanizm şu an Amerika'da geçerli bir din olarak görülmektedir.İnsanlara zarar vermedikten sonra,hapiste bile olsanız bu benim dini inancım diyerek ibadetinizi yapabiliyorsunuz..Özgürlükler ülkesi Amerika'da yok yok zaten.Amerikancı olduğum gibi bir yanlış algı söz konusu olsun istemem.Sadece Engin Ardıç 'da bu konudan Akşam gazetesi zamanında bir kaç  yazısında bahsetmişti..Fikirleri ve düşünceleri ne olursa olsun kimseyi yargılayamaz ve onları suçlayamazsınız.Öldürülen kişinin babası satanist ayinde öldürüldü diye tüm insanları rahatsız etmeye,hatta bunları haber yapmaya bile bence hakkınız yoktur.Lütfen bir iş yaparken ciddi olalım.Olayları laçka haline getirmeyelim ve etik davranalaım.Biz de katilin ya da katillerin en kısa sürede bulunmasını istiyoruz..Ama ona buna bok atarak değil tabii..

   Biraz geç de kalınsa artık katil yakalanmalıdır..Bu ruh hastası cezasını çekmek zorundadır..Bekliyoruz ve olacağından da oldukça eminiz..Kısa süre içinde olayın tamamen tarafsızca,değiştirilmeden çözülmesini istiyoruz..

  

Pain_66'in yazdığı gibi bu blogu bazı yanlışları görüp de görmezden gelenler için.Bir taraftan kendimiz için..Farkında olduğumuz yanlışların üstüne korkmadan gidebilmek ve bunları tartışabilmek için.Güzel bir paylaşım ortamı oluşturmak için buradayız.Ve evet gecenin geç bir saatinde bu işe koyulduk..Umarız beklediğimiz ilgi ve alakayı görür,güzel işler çıkartırız..Herkesin tartışmaya katılmasını istediğimiz bu blog sayfamızda her şeyi kafamıza,kafanıza takılan hemen her şeyi bulabileceksiniz..Şimdilik bu başlangıç için bir merhaba olsun.Yakında sizlerle burada olacağız.Dolo dolu bir blog sayfasıyla karşınızda olmak dileğiyle..

Selam....

Merhaba...Gecenin ilerleyen saatlerinde blog sayfamıza başlamış bulunuyoruz...Tartışmak istediğimiz konular genellikle insanlar üzerindeki haksız eziyetler ve bunlara karşı alınabilecek önlemler ve insanların toplum üzerindeki eşitliği....